TÜRKİYE CANIM FEDATÜRKİYE CANIM FEDA
İLERLEMEYE DEVAM ET !!!
   
 
  REHBERLİK

 

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA
 
Öğrencinin ders başarısı üzerinde pek çok değişken bulunmaktadır. Öğrenme değişkenleri öğrencinin, öğrenme durumunu dolayısıyla başarı düzeyini olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Öğrencinin derlerine karşı ili merak ve isteği, uygun çalışma ortamı, verimli çalışma alışkanlıklarının bulunması, çevresinden destek görmesi, sağlıklı bir bedensel yapıya sahip olması öğrenmesini kolaylaştırıp başarısını artırırken tersi durumlar da öğrenmesini güçlendirir.
 
ÇALIŞMA ORTAMININ DÜZENLENMESİ
·        Eğer mümkünse çalışma odası özel olarak düzenlenmelidir. Çalışma masası camın hemen yanında aydınlık bir yerde olmalıdır.
·        Çalışma odası sessiz olmalıdır. Odanızı sık sık havalandırmanız gerekir.
·        Çalışma masanızın yakınında resim, afiş, poster gibi uyarıcılar bulundurmayın. Çünkü dersten kafanızı kaldırdığınızda hayal dünyasına gidebilir, bu da dersten kapmanıza neden olur. Bu sebeple ders çalışılan ortamın inana mümkün olduğu kadar az çağrışım yaptıracak şekilde düzenlenmesinde yarar vardır.
·        Uzanarak ya a yatarak çalışmak yerine masa başında ve sandalyede oturarak çalışın. Uzanarak çalışmak dikkatinizin dağılmasına ve gevşemeye neden olur.
·        Çalışma masanızı ders çalışmaktan başka bir amaç için kullanmayın.
·        Çalışmaya başlamadan önce, çalışma esnasında gerekecek tüm araçları elinizin altında bulundurmaya çalışın.
 
AMAÇLARINIZI BELİRLEYİN!
Amacınız olmadan hiçbir işten verim alamazsınız. Ve sonuçta da mutlu olamazsınız. İnsan hangi limana gideceğini bilmezse, hiçbir rüzgar onun için yararlı olamaz. Esen rüzgarlara kendini bırakarak istediği limana ulaşmak isteyenleri bekleyen son tam bir hayal kırıklığıdır.
Zamanı öncelikler doğrultunda kullanabilmek için uzun ,orta ve kısa dönemli amaçların belirlenmesi gerekir. Amaçlarınızı belirledikten sonra bir liste yapın. Amaçlarınızı hayat amacım, yıllık amaçlarım, aylık amaçlarım şeklinde sınıflandırın . Ve bu amaçlarınızı bir kartona yazıp çalışma masanızın karşısına asın. Böylece dersten her başınızı kaldırdığınızda amacınızla karşılaşıp tekrar derse dönmeniz mümkün olur. Çünkü amaçlar isteklendirme için temel oluşturur ve kişiyi davranışa yönlendirir.
Bundan sonra kendinize haftalık ve günlük çalışma programları yapın. Günlük ve haftalık program içinde amacınıza zaman ayırın.
Eğer çalışma programınızı düzenli olarak gerçekleştirdiyseniz, kendinize ödül verin.
 
PEKİ DERS PROGRAMINI NASIL YAPACAKSINIZ?
Ø      Öncelikle evinizde size ait bir yer belirleyin.(odanız olmayabilir. Oturma odanızda bir ders çalışma mekânı düzenleyin)
Ø      Hedeflerinizi çalışma mekânınıza asın
Ø      Her gün için çalışma dinlenme ve yapmaktan hoşlandığınız uğraşlarınızı ve saatlerini belirleyin
Ø      Bugünden itibaren ders çalışma programınızı hazırlayın ve uygulamaya başlayın.
Ø      Program hazırlarken her güne günlük tekrar, sonraki güne hazırlık şeklinde iki etüt koyun ve her gün mutlaka yatmadan kitap okuyun çünkü kitap okuma alışkanlığı hem genel kültürünüzü artıracak hem de sınavlara hazırlayacaktır sizi.
Ø      Programınızı yapınca sınıf rehber öğretmeninizle paylaşın ve fikirlerini alın.
Ø      Ve bir hafta sonra mutlaka önceki haftanın çalışma verimini test edin ( hangi hedeflerinize ulaştınız hangilerine ulaşamadınız)
Ve bunu rehberlik saatlerinde tartışın.
Son olarak yeni haftanın programını çıkartın.
 
DERS ÇALIŞMADA YÖNTEM ( NASIL ÇALIŞILMALI )
1.Gözden geçirin: Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın. Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın.
2.Soru hazırlayın Öğrenmek istediğiniz malzemenin bölüm ve alt bölüm başlıklarını soru biçimine dönüştürün. Örneğin bölüm başlığı “sinir sisteminin kısımları” ise siz “sinir sisteminin kaç kısmı vardır ve isimleri nelerdir?” diyebilirsiniz.
3.Okuyun:  Bu aşamada yukarıda sorduğunuz sorulara cevap bulmak amacıyla bölümü ve alt bölümleri okumaya başlayın. Okurken sürekli sorunuzu aklınızda tutun.
4.Tekrar edin: Sorduğunuz soruları notlarınıza bakmadan, hatırınızda kalan bilgilerinizle cevaplandırın.
    20–40 dakika çalıştıktan sonra 10 dakikalık tekrar yapmakgerekir. Ayrıca gece yatmadan önce gün içinde öğrenilenleri 10 dakika süreyle tekrarlamak, sabah kalkıncaaynı bilgileri bir kere daha gözden geçirmek bilgiyi pekiştirir.
      Öğrenilen şeyin ilk yirmi dört saat içinde unutulması sonraki zamanlara oranla daha hızlıdır. Örneğin öğretilen bir şey 1 saat içinde % 44 oranında unutulmaktadır. 
     Tekrar edilmediği takdirde ezberlenen şeyin 1gün sonra f ‘sı unutulmaktadır.
     Eğer tekrar edilmezse 6 gün sonra ezberlediğimizden bize sadece % 25 kalmaktadır,   % 75’i unutulmaktadır.
 
5.Yeniden gözden geçirin:  Şimdi yeniden notunuza dönün ve verdiğiniz cevaplarla kitapta bulunan bilgileri karşılaştırın. Daha önce verdiğiniz cevaplarla notlarınız arasındaki farklılıklara dikkat edin ve bu farklılıkları göz önünde tutarak, yeniden 3. , 4. ve 5. Aşamayı tekrar edin.
·        Çalışmadan en iyi verimi almak için öğrenme seanslarını 20–40 dakikalık bölümlere ayırmak gerekir. Her çalışma seansından sonra 5–10 dinlenme arası vermek gerekir.
·        Çalışırken önemli olduğu vurgulanan fikirler üzerine düşünün onları bir kenara yazın.
 
ETKİN DİNLEME
·        Öğretmenin anlatacağı dersle ilgili bir gün önceden ön okuma yapın sorular çıkarın. Önemli olduğu vurgulanan yerleri not edin. Ön çalışma ders sırasında anlatılanları kolayca anlayabilmenize yardımcı olur.
·        Derste anlayamadığınız yerleri anında sorun.
Derlere düzenli devam eden , iyi bir dinleyici olan ve anlatın sırasında not tutan öğrenci, sınavlarda çıkabilecek soruları tahmin edebilir.
·        Etkili öğrenebilmek için ödev yapmayı alışkanlık haline getirin. Ödevlerinizi yaptıkça daha iyi öğrenecek ve öğrenmekten zevk alacaksınız.
·        Konu tekrarını alışkanlık haline getirin. Öğrendiklerinizi unutmamak için bol bol tekrarlamalısınız.
 
YANLIŞ ÇALIŞMA ALIŞKANLIKLARI
o       Aşırı kaygı ve güvensizlik
o       Gürültülü müzikle ders çalışma
o       Zorlanılan derslere çalışmama
o       Yatarak çalışma
o       Telefonla çok konuşma
o       Çalışma anında hayallere dalma
o       Motivasyon eksikliği
o       Çalışmayı yarıda bırakma
o       Amaçların önceliklerin belirlenmemesi
o       Arkadaşlara hayır diyememe
o       Televizyona takılıp kalma
o       Düzenli tekrar yapmama
o       Zamanı denetleyememe
o       Evin farklı yerlerinde çalışma
o       Plansız programsız çalışma
o       Ezberleyerek öğrenmeye çalışma
o       Kendini başkalarıyla karşılaştırma, kıyaslama
 
VERİMLİ ÇALIŞMAK İÇİN ÖNEMLİ MADDELER
·        Çalışmalarınıza başlamadan önce bir amaç seçin
·        Çalışmalarınızı planlayın.
·        Kendinize uygun bir çalışma ortamı oluşturun
·        Sadece ezberlemek için değil, öğrenmek için çalışınız.
·        Başarısız olduğunuz dersler için daha çok zaman ayırınız.
·        Çalışılması gereken birkaç ders varken yalnızca bir derse ağırlık vermek, diğer derslerin geri plana itilmesi demektir. Başarılı olabilmek için her derse belirli bir süre ayırmalısınız.
·        Zor ve uzun konulara daha çok zaman ayırmalısınız.
·        Ders çalışırken çeşitli kaynaklardan yararlanınız.(sözlük, ansiklopedi vb.)
·        Çalışma anında küçük notlar alınız .Bunlar hatırlamanızı sağlayacaktır.
·        Çalıştığınız konuları parçalara ayırın. Daha sonra bütün olarak tekrarlayın.
·        Bir dersi çalıştıktan sonra hemen benzer dersi çalışmayınız.
·        Öğrendiklerinizi arkadaşlarınızla tartışın. Böylece birbirinizin eksikliklerini tamamlamış olacaksınız.
·        Konuları daha iyi anlamak için ortamınız uygunsa sesli okuyunuz.
·        En anlamlı okuma, kafanızdaki bir soruya cevap arayarak, bir amaçla okumaktır. Bunun için okuduğunuz konunun başlığını soru cümlesine çevirebilirsiniz.
·        Gürültünün az olduğu yerde çalışınız. Çalışırken sandalyede oturun, çünkü rahat koltuk çabuk uyku getirir.
·        Sağlığınıza dikkat edin, spor yapın
·        Her gece en az 8 saat uyuyun
·        Dersi derste öğrenin
·        Verilen ödevleri düzenli ve zamanında yapın
·        40 -45 dakikalık çalışmadan sonra 5-10 dakika ara verin.
·        Dersi derste öğrenin düzenli notlar tutun
·        Öğrendiklerinizi düzenli olarak tekrar edin
·        Çalışacağınız konuları biriktirmeyin
·        Çalışmalarınızı ertelemeyin çalışma planınıza uyun.
·        Başarısız olduğunuzda karamsarlığa kapılmayın, başarısızlığın nedenlerini araştırın
·        Önce kendi kendinizle rekabet edin.
·        Sorunlarınızı başkaları ile paylaşın. Öğrencilerin çoğu yalnızlık, güvensizlik, sinir gerginliği, anne baba anlaşmazlığı, büyüme döneminin getirdiği fiziksel ve duygusal sorunların içerisindedirler.Nasıl kırılan kolumuz, ağrıyan midemiz için doktora gidiyorsak, kişisel sorunlarımız için de rehber öğretmene, psikiyatriste veya güvendiğimiz bir kişiye başvurmalıyız.
·        Son olarak unutmayın. Kendinize güvenerek, istekli olarak ve bir amaç için çalışırsak, gayretimizin karşılığın mutlaka görürüz. Yani Öncelikle;
 
                    BAŞARISIZLIK KARŞISINDA HEMEN PES ETMEYİN.
                         AMACINIZI BELİRLEYİN.
                              İSTEKLİ OLUN.
                                  KENDİNİZE GÜVENİN.




 
Beyin Kullanma Kılavuzu
 
 
Mümin Sekman’ın hazırladığı “Bu hafta beynine iyi bak!” adlı “beyin kullanma kılavuzu” kitapçığından birkaç alıntı:

*Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır. Önemli kararlarınızı açık havada yürürken alın.

*Beyin örneklerle akıl yürütür. Kararsız kaldığınız bir durumda “Atatürk benim yerimde olsaydı ne yapardı?” diye düşünün.

*Yabancı bir dil öğrenme ve ezber beyni güçlendirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenin ve kullanın.

*Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta Sudoku olmak üzere bulmaca ve satranç gibi oyunları kullanabilirsiniz.

*Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer alinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.

*Zihinsel zevklerinizi zenginleştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş kitabından, birkaç cümle okuyun. Güzel bir resme bakın. Sevdiğiniz bir müziği gözleri kapalı dinleyin.

*Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırır.

*İyi bir uyku kaliteli bir beynin temelidir. 24 saati geçen uykusuzluk sarhoşluğa benzer bir şekilde beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.

*Bol ve temiz “birinci el” oksijen beyin için çok önemlidir. Beyin vücuda alınan oksijenin dörtte birini tek başına tüketir.

*Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.

*Kullanılmayan organ körelir. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez.

*Beyin diyeti yapın. Beynimiz “garbage in garbage out” ilkesine göre çalışır. Yani beninize çöp girerse, beyninizden çöp çıkar. Beyninizi neyle beslediğinize, midenizi neyle beslediğiniz kadar dikkat edin.

*Kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkında?
Beynimiz kendisinin nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre çalışır.

*Beynin çalışması hakkında yanlış bilgilere sahip olduğumuzda, beynimiz de yanlış çalışır.

*Başarı beyinde başlar. İnsan “kafadan” kaybeder! Bu hafta “beyin haftası.” Aklımızı “başımıza” toplama haftası! Bu hafta kafanızı nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla kafa yorun
 

 
Beynin Gizli Güçleri
 
 
İnsan beyni dünyanın manyetik alanı ile sürekli etkileşim içinde. Mesela yoğun manyetik alanlarının olduğu bölgelerde uyuyan bir kişi hayatında görmediği netlikte ve gerçeklikte düşler-rüyalar görebiliyor. Hz Yakup gibi…
İnsan beyni manyetik alanlar ile sürekli etkileşim içerisindedir ve hepimiz yeryüzünün manyetik alanı içerisinde hareket etmekteyiz. Bir pusulanın farklı yerlerde aynı yönü göstermesi de yeryüzünün manyetik alanının varlığını göstermektedir. Yeryüzünün manyetik alanı yer zemininden çıkıp gökyüzüne kadar devam etmektedir ve uzayda dünyamızı çevrelemektedir.
Manyetik alanlarla etkileşime en güzel örneklerden birisi kuşların manyetik alanı hissetmesidir. Örneğin bazı kuşlar göç ederken sadece güneş ve yıldızların konumuna göre değil aynı zamanda manyetik alanın yönüne göre de göç ederler. Bilim adamlarının yaptığı bazı deneylerde başının yan tarafına mıknatıs yerleştirilen bazı kuşların yollarını şaşırdıkları gözlemlenmiştir. Çünkü mıknatıs farklı bir manyetik alan oluşturur ve kuşun dünyadaki doğal manyetik alanı algılamasını zorlaştırır. Ayrıca uzay yolculuğu yapan astronotların da uzun süre dünya manyetik alanından uzak kalmaları sonucunda bazı fiziksel rahatsızlıklar yaşadıkları belirtilmektedir.
Manyetik alanların sadece şiddeti değil yönü de çok önemlidir. Yeryüzünün manyetik alanı az önce belirttiğimiz gibi dikey bileşeniyle atmosfere kadar devam etmektedir. Yapılan ölçümler bazı bölge veya şehirlerin manyetik alanlarının daha güçlü olduğunu göstermektedir. Mesela maden yataklarının olduğu bölgeler veya bazı dağlar bu güçlü bölgelere örnektir. Güçlü manyetik alanları tespit etmek için özel ölçüm cihazları kullanmalısınız veya jeofizikçilerin daha önce farklı bölgelerde yaptıkları manyetik ölçümleri incelemelisiniz. Ya da pusula türündeki aletlerin manyetik alandaki hareketlerine bakarak tahmini fikir edinebilirsiniz fakat bu son yöntemle doğru ölçümlere ulaşmak çok zordur. Manyetik alanların hangi bölgelerde daha yoğun olduğu hakkında hazırlanmış "Manyetik Alan Haritaları" vardır ve ayrıca "Maden Tetkik ve Arama" Genel Müdürlüğü'nün de hazırladığı haritalar bulunmaktadır.
Bazı bölgelerin yani mekânların beynimize ve ruhsal yapımıza daha güçlü tesirleri olduğuna dair dini metinlerde örnekler de vardır. Mesela Hz. Yakup bulunduğu yerden Haran'a doğru yola çıkar ve güneş batıp gece olunca oradaki bir alanda uyur. Başını o yerdeki taşlardan birisine yaslar ve uyur yani başının altına taş koyar. Hz. Yakup uykuya dalınca mucizevî rüyalar görmeye başlar fakat bunlar sıradan rüyalar değildirler. Hz. Yakup bu bölgede uyurken rüyasında yeryüzü üzerine bir merdiven dikildiğini ve başının göklere eriştiğini görmüştür ve onda meleklerin inip çıktığını görmüştür. Hz. Yakup uyandığında bu bölgenin çok özel olduğunu ve buranın göklerin bir kapısı olduğunu söylemiştir.
Aslında uyku ve rüya konuları ruhsal boyuta geçiş ile çok yakından ilgilidir. Mesela bir Kur'an ayetinde:
"Allah o canları öldükleri zaman alır; ölmeyenleri de uyuduklarında. Sonra haklarında ölüm kararı verdiklerini alıkoyar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır."(Zümer 42.ayet)
Gördüğünüz gibi ayette uykunun aynı zamanda ölüm hadisesi ile direkt bağlantılı olduğu vurgulanmaktadır. Dolayısıyla rüyalar sadece anlamsız görüntülerden ibaret değildir ruh boyutuyla da yakından ilgilidir.
Manyetik alanların uyku esnasında beyinle etkileşimine dair ilginç örnekler de mevcuttur. Mesela yoğun manyetik alanlarının olduğu bölgelerde uyuyan bir kişi hayatında görmediği netlikte ve gerçeklikte düşler-rüyalar görebilir. Hatta günahlardan arınmış insanlar bu rüyaları doğaüstü hallere kadar taşıyabilir.
Gerçekten de manyetik alanların fiziksel ve ruhsal yapımıza etkileri olup olmadığını denemek isteyenler uyku esnasında başlarına yakın bir yerde mıknatıs bulundursunlar. Çünkü mıknatısların da manyetik alanları vardır ve bu da beynimizi yakın mesafede etkiler. Büyük bir mıknatıs bulmak biraz zor olabilir. Fakat müzik hoparlörlerinin içinde yani teyplerde sesin geldiği kolonların içerisinde büyük mıknatıslar bulunur. Dolayısıyla uyku esnasında herhangi bir hoparlörü de başınıza yakın tutarak bunu deneyebilirsiniz. (Teyp veya hoparlörün elektriğe bağlı olmasına gerek yok kapalı olsun. Yani ses gelmesine gerek yok teyp çalışmasın) Ayrıca mıknatısın yani hoparlörün başa göre uzaklığı, yönü ve açısı da önemlidir (Sağ, sol, düz, ters, uzak, yakın v.s ) Farklı denemeler yaparak yani hoparlörün yönünü ve uzaklığını değiştirerek en uygun açıyı ve hoparlörün yerini farklı uyku denemeleri yaparak belirleyin. Fakat bunu sürekli denemek sağlığa zararlı olabilir o nedenle sadece birkaç defa deneme maksadıyla mıknatıs kullanabilirsiniz. (7-8 defa mıknatıs kullanmanın da bir zararı olmaz)
Nitekim asıl önemli olan yer zemininin yani Doğal Manyetik alanın yoğun olduğu alanları tespit edebilmenizdir. (Sağlık açısından mıknatısı sürekli kullanmayın) Başta da değindiğimiz gibi doğal manyetik alanlar yer zemininden çıkıp atmosfere kadar devam etmektedir yani uzaya kadar ulaşmaktadır. (Mıknatıs sadece deneme içindir fazla kullanmayınız zararlı olabilir)
Elektromanyetik alanlar manyetik alanlardan farklıdır. Mesela cep telefonlarından elektromanyetik dalgalar yayılır ve sağlığa zararlı olup olmadığı halen tartışılmaktadır. Fakat manyetik alanların (bizim başından beri bahsettiğimiz manyetik alanların) sağlığa zararlı olduğuna dair bilimsel bir bulgu yoktur.(Bizim bahsettiğimiz manyetik alana statik yani durgun manyetik alan da denilir) Mesela birçok hastanede MR dediğimiz Manyetik Rezonans cihazları kullanılmaktadır ve bu cihazlarda çok güçlü manyetik alanlar bulunmaktadır. Sağlığa zararlı olsaydı bu cihazlar günümüz hastanelerinde kullanılmazdı. Fakat dediğimiz gibi diğeri yani elektromanyetik alanlar zararlı olabilir.
 
Belleğinizi güçlendirmenin yolları
 
 
Yaşın ilerlemesiyle birlikte belleğimiz de zayıflamaya başlar, yakın geçmişte olan olayları bile hatırlayamaz oluruz. Oysa bulmaca çözmek, kitap okumak gibi basit aktivitelerle beynimizi genç tutabiliriz.
* Gençliğinizdeki belleğinizi beyin egzersizleri ile ileri yaşlara kadar koruyabilirsiniz. Yaşlanmayla birlikte belleğin zorunlu olarak kötüleşeceği söylentilerine inanmayın.

* Can sıkıntısı ve monotonluğu yaşamınızdan çıkarın. Değişiklik beyni besler. Çeşitli konularla uğraşın, yeni bilgilere açık olun. Arada sağ el yerine sol elinizi kullanın. İşinize her gün aynı yolu izleyerek gitmeyin. Değişik türde müzik dinleyin. Değişik markete, değişik lokantaya gidin.

* Stres düşünme yeteneğini yok eder ve sizi yaşlandırır. Stresle birlikte salgılanan stres hormonu kortizon hatırlama yeteneğini zayıflatır. Stres hormonu aptallaştırır, beynin bellekle ilgili bölümündeki hücrelere zarar verir. Stresle baş etmeyi öğrenin. Yoga ve meditasyon egzersizleri stresi yok eder, yaratıcılığı artırır, depresyonu önler ve yaşlanmayı geciktirir.

* Yaşlanmaya bağlı yıkımdan çok, özellikle beyin egzersiz eksikliği bellek zayıflamasından sorumludur. Amerika'da yapılan bir araştırma, zihinsel performans yeteneğinin beyin egzersizi yetersizliğinde 30 yaşından başlayarak azalabildiğini göstermiştir. İşleyen demir ışıldar, işlemeyen paslanır.

* Spor, beyin kan dolaşımını iyileştirir. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Başa yeterli oksijen ve hayati maddeleri sağladığınız sürece beyin sağlığınızı korursunuz.

* Beyninizin de besine gereksinimi var. Vitamin B kompleks, Lesitin ve kromdan zengin beslenme iyi bir bellek için gereklidir. B vitaminleri tam tahıl ürünlerinde vardır. Lesitin yumurtada boldur. Günde 200 mcg krom gençleştirici DHEA hormonunun düzeyini yükseltir. Genel olarak tam tahıl ürünlerinin hepsi, deniz balıkları (somon, morina) beyin için yararlıdır. Ayrıca ginko biloba da bellek ve konsantrasyon için yarar sağlar.

* Her gün bilmece çözme, lisan öğrenme vb. aktivitelerle belleğinize egzersiz yaptırın.

* İyi uyku gençlik pınarıdır. Uykuda hücreler, doku ve organlar kendini yeniler. Büyüme hormonu, melatonin gibi gençlik hormonları uykuda en yüksek düzeyde salgılanır. 7 ile 8 saatten az gece uykusu her gece olduğu takdirde sağlık sorunlarına yol açar.

* Daha önce zarar görmüş beyin hücreleri bile eksik hormonların (östrojen, testosteron, DHEA, progesteron, pregnenolon) replasmanı ile yenilenebilir. Bu hormonların salgılanmasını beyin düzenler ve hepsi düşünme ve bellek yeteneğini etkiler.
 
 
Beyin uyurken öğreniyor...
 
 
İddia şu: Dünya hafıza şampiyonunkiyle bizim beynimiz aynı.
 
Bire bir.. Onunki bizimkinden daha gelişmiş değil........
 
Fark şurada..
 O kullanmasını biliyor, biz bilmiyoruz..
 
Dün örneklerle anlattım.. Konu önemli.. Herkesin öğrenmesi, çocuğuna öğretmesi gerek..
 
Beyin, kolumuzun kası gibi.. Hiçbir farkı yok.. Çalıştırmak gerekiyor.. Sadece çalıştırmak..
 
Peki ama nasıl?
 
Philip Holt’un NLP Grup’ta verdiği seminerden öğrendiğim kadarıyla anlatayım..
 
Philip Holt da kim mi?
 
Bu işin uzmanı.. Ülke ülke dolaşıp seminerler veriyor.. Bu hafta Türkiye’deydi..
 
Temel soru şu:
 
Beynimizi daha etkin nasıl kullanabiliriz? Bilgiyi ömür boyu unutmamak üzere bilinç altımıza nasıl yerleştirebiliriz?
 
Lazım olduğunda nasıl o yerden çıkartıp kullanabiliriz?
 
Öncelikle şunu söyleyeyim..
 
Bir şeyi öğrenmek için üç defa tekrarlamak gerekiyor.. En iyi yöntem de şu.. Bilgiyi beyne yükle.. Herhangi bir konuda çalıştıktan sonra uyu..
 
Burası çok önemli..
 
Uyu..
 
Sabah kalk, aynı konuyu bir kez daha çalış..
 
Bir hafta sonra yine..
 
Artık unutmana imkân yok..
 
Peki uyumak niye mi önemli?
 
Aslında beyin uykuda öğreniyor.. Beyne yerleştirdiğiniz bilgiler uyku sırasında kısa dönemli hafızadan uzun dönemli hafızaya geçiyor.. Oraya yerleşiyor..
 
Gözler kapanınca bilinç kapanıyor ama bilinçaltı çalışıyor.. Bilgi bilinç altına yerleşince de bir daha çıkmıyor..
 
Yani unutmuyorsunuz..
 
Kediler üzerinde bir araştırma yapılmış.. Kedileri iki gruba ayırmışlar.. Aynı şeyleri öğretmeye çalışmışlar.. Birinci gruptaki kedilere her öğrettikleri şeyden sonra uyumaları için izin vermişler.. İkinci gruptakiler daha az uyumuş, bol bol çalışmış..
 
Sonuç.. Uyuyanlar daha hızlı kavramış.. Daha başarılı olmuş..
 
Diyorlar ki stres altındayken bir şeyi öğrenemezsin.. Çünkü stres altındayken vücut kimyasal bir madde salgılıyor.. O madde öğrenmeyi, hatırlamayı engelliyor..
 
Hafıza şampiyonları yeni bir şey öğrenirken derin bir transa giriyormuş..
 
Yani bilgiyi doğrudan bilinç altına gönderiyorlar..
 
Nasıl mı?
 
Üç defa derin nefes alın, rahatlayın.. Beyninizi öğreneceğiniz şeye odaklayın..
 
Hepsi bu..
 
Bir de uzun çalışmanın da çok yararlı olmadığını söylüyorlar.. Saatlerce masa başında kalmanın..
 
Örnek mi?
 
Bir saat kesintisiz çalışacağına her 20 dakikada bir beş dakika mola ver.. Beyni rahatlat, çok daha iyi öğrenirsin..
 
Bir konferansa, seminere katılmışsınızdır veya uzun bir toplantıya..
 
Konuşmaların başını ve sonunu net biçimde hatırlarsınız.. Peki ya ortasını?
 
Uçar, gider!
 
Beyin almaz.. Hafıza algılamaz..
 
Küçük bir ipucu daha.. Öğrenirken o bilgiye duygular kat.. Beyninde resmet.. İstersen komik hale getir, abart..
 
Sonra o halini düşünerek kullan..
 
Bir daha hiç unutmazsın..
 
Başka..
 
Hafızada isim tutma yöntemi var, sayı tutma yöntemi var, not almadan bir konuda konuşma yöntemi var.. Kelime ezberleme yöntemi var..
___"TEKNOLOJİ VE TASARIM" ___ HAYATIN OLMAZSA OLMAZIDIR !
 
Bu websitesinin sahibi "Top liste" ekstrasını daha aktive etmemiş!
Facebook beğen
 
YURTTAN VE DÜNYADAN HABERLER
 
ESKİŞEHİR'DEN NE HABER ?
 
eskisehirliyiz.biz
 
   
 
googlebc481445230420a6.html Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol